1. (a) sarmak, paketlemek, (b) çok yormak, (c) konserve yapmak, (d) onarmak, tamir etmek, (e) süslemek,
    tanzim etmek, saçını vb. düzeltmek.
  2. Fiil iliklemek, düğmelemek, bağlamak, sağlamlaştırmak.
    Do up your buttons/my dress/this knot.
  3. Fiil onarmak, tamir etmek.
    Do up an old house/an old skirt.
  4. Fiil sarmak, paketlemek, paket yapmak.
    do up a parcel.
  5. Fiil süslenmek, makyaj yapmak.
    She has done herself up for the party.
malları paketlemek Fiil
paketler halinde sarmak Fiil
paketler halinde sarmak Fiil
birşeyin kopçasını takmak Fiil
birşeyi ambalajlamak Fiil
birşeyin fermuarını kapatmak Fiil
birşeyi bağlamak Fiil
birşeyin önünü kapatmak Fiil
birşeyin düğmelerini iliklemek Fiil
birşeyi paketlemek Fiil
birşeyi kâğıda sarmak Fiil
birşeyi tamir etmek Fiil
birşeyi onarmak Fiil
birşeyi paket etmek Fiil
mükemmel/dört başı mamur yapmak, başarmak.
When he does a job, he always does it up brown: Yaptığı
işi daima mükemmel yapar.
süslenmek Fiil
makyaj yapmak Fiil
süslenip püslenmek Fiil
kendini zorlamak.